
Description
This blog entry is part of the series "Gendered Aspects of Peace and War in Turkey".
Bu yazı 'Barış ve savaşın toplumsal cinsiyetlendirilmiş yönlerine' odaklanan bir blog serisinin parçasıdır - Blog VII
Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Tazminatların Yürürlüğe Sokulması:
Irak’ta Hayatta kalan Êzidîler Yasası ve Sivil Toplum
Güley Bor
Çeviren: Meral Camcı
7 Eylül 2022'de Irak (Savaştan Sonra) Hayatta kalanlar’dan Sorumlu Genel Müdürlük (Müdürlük), Hayatta kalan Êzidî [Kadın] Yasası 1 (HKEY) kapsamına giren başvuruların açıldığını duyuran bir çağrı yaptı. Bu çağrı Irak’ta IŞİD’le çatışmanın ardından hayatta kalan pek çok kişinin2, özellikle de çatışma bağlantılı cinsel şiddetten (ÇBCŞ) kurtulan etnik ve dini azınlıklardan binlerce kadın ve kız çocuğunun artık devletten tazminat talep etmek için başvurabilecekleri bir iç hukuk yoluna sahip oldukları anlamına geliyor.
8 Mart 2021 Dünya Kadınlar Günü'nde dönemin Cumhurbaşkanı Berhem Salih tarafından imzalanan HKEY, yalnızca Irak'taki IŞİD çatışmasından hayatta kalanlara3 adanmış ilk tazminat program olması nedeniyle değil, aynı zamanda HKEY ve uygulamasını detaylandıran yönetmelikleri4 - hayatta kalanların taleplerini ve alandaki en iyi uygulamaları yansıtan cinsiyete duyarlı düzenlemeleri de içermesi bakımından da önem taşıyor. 5 Hakkıyla, etkin ve hızlı bir şekilde uygulandığı takdirde HKEY, 2014'teki Êzidî Soykırımı'nın yanı sıra Irak'taki Türkmen, Hristiyan ve Şabak topluluklarına yönelik IŞİD vahşeti açısından da adaletin sağlanmasında kritik bir adım olacaktır. Maaş bağlanması, toprak tahsisi, tıbbi ve psikososyal hizmetlere erişim, istihdam ve eğitim gibi faydalar göz önüne alındığında, IŞİD çatışmasından hayatta kalanlardan kıyıda köşede kalanlar açısından sözkonusu ihlallerin tekrarlanmamasını amaçlayan daha geniş tedbirlerle birlikte uygulandığı takdirde HKEY, özellikle kadın ve kız çocuklarının çatışma öncesinde karşılaştıkları kimi eşitsizliklerin dönüştürülmesine de katkıda bulunabilir.
Bu hedef, geçiş dönemi adaletine ve özellikle tazminatlara dönüştürücü yaklaşımı yansıtıyor. Liberal barış inşasına6 yönelik eleştirilere koşut olarak dönüştürücü adalet, geçiş dönemindeki adaleti bakış açısının medeni ve siyasi haklara aşırı odaklanmasını eleştirmekte ve çatışmanın temel nedenlerinin ele alınması için marjinal grupların ekonomik, sosyal ve kültürel haklarında iyileştirmeye gitmenin önemini vurgulamaktadır. 7 Feminist akademisyenler ve uygulayıcılar, hayatta kalanları ihlalden önceki durumlarına geri döndürmeyi amaçlayan restitutio in integrum ilkesinin, kadınların en başta ihlale neden olan eşitsiz statüye döndürülmesi8 anlamına geleceğinden yola çıkarak, özellikle cinsel ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddete yönelik tazminata dönüştürücü bir yaklaşımı savundular. Bunun yerine, tazminatın kadınlar için sosyal, politik ve ekonomik değişimde nasıl bir rol oynayabileceği üzerine kafa yordular. 9
Hayatta kalanlar ve belirli uluslararası aktörlerin yanı sıra çatışmadan etkilenen toplulukların ve/veya kadınların başını çektiği pek çok STK da dahil olmak üzere Irak sivil toplumu, toplumsal cinsiyete duyarlı ve dönüştürücü bir bakış açısıyla onarıcı bir telafi programı sunan HKEY’nın inşasında önemli bir rol oynadı. Bu blog yazısında, sivil toplumun politika oluşturma sürecine katılımının HKEY’nı şekillendirmeye nasıl yardımcı olduğunu inceleyeceğim ve bu deneyimden, geçiş dönemi adaleti bakış açısıyla farklı bağlamlarda ortaya çıkan benzer yasama süreçlerine ışık tutabilecek noktaları çıkarmaya çalışacağım.
Yasa Tasarısı
Pek çok geçiş dönemi bağlamında, hayatta kalanlar/maruz kalan grupları ve STK’lar, geçiş döneminin ilk aşamalarından itibaren ilgili farklı aktörler arasında az ya da çok kabul edilebilir bir şekilde tazminatları kavramsallaştırmayı öngören bir tazminat politikası hakkında tartışmayı başlatanlar olmuştur. 10 Irak’ta durumun tam olarak böyle olmaması dikkat çekicidir. Aslında, Nisan 2019’da Cumhurbaşkanı Berhem Salih tarafından yasa tasarısının sunulması, hayatta kalanlar ve STK’lar da dahil olmak üzere pek çokları için beklenmedik bir durumdu. 11
Azınlıklara yönelik ihlaller silsilesi, kronik yerinden edilmeler ve faillere yönelik yaygın cezasızlık uygulamaları göz önünde bulundurulduğunda, daha önceleri tazminat hakkı için çok az girişim olmuş olsa da, o zamanlar -sınırlı kaynaklar ve kapasiteyle faaliyet gösteren- birçok STK hayatta kalanlara ve yerinden edilmiş topluluklara insani yardım ve IŞİD suçlarının cezai sorumluluğunun teşhirine yönelik çalışmalara öncelik vermişti . STK’lar Irak Hükümeti'nden (IH), IŞİD esaretinden kurtulan, ancak yoksulluk ve hizmetlere erişim eksikliğinin hüküm sürdüğü IDP kamplarına dönen12 hayatta kalanların güvencesiz koşullarını iyileştirmek için de destek talep etti. 2016 yılında Êzidî STK’sı Yazda'nın çabaları, hayatta kalan sınırlı sayıda Êzidî için gayet mütevazı aylık ödemeleri içeren bir sosyal yardım programı oluşturmayı başardı; ancak bu program daha sonra durduruldu. 13 Büyük çoğunluğu Êzidî kadın ve kız çocuklarından oluşan ÇBCŞ’den hayatta kalanlar herhangi bir destek veya onarıcı faaliyete erişim sağlayamadı (ve pek çoğu halen erişemiyor). 14
Bu çerçevede gündeme getirilen ve birtakım iyileştirmeler vaat eden yasa tasarısı, IŞİD'in Êzidîlere karşı işlediği suçların tazmin edilmesinde önemli bir adım teşkil ettiği için takdirle karşılandı. 15 Ancak aynı yasa tasarısı hayatta kalanlardan veya sivil toplumdan neredeyse hiç girdi almayan, politikacılar ve bürokratlar tarafından yönetilen, yukarıdan aşağıya bir çabaydı; bu da hayatta kalanların pek çok talebini ve talebi karşılayacak en iyi uygulamaları içermediği anlamına geliyordu. Yalnızca esaretten kurtulan Êzidî kadınları (Çatışma Bağlantılı Cinsel Şiddet’ten hayatta kalanları dışarıda bırakarak) kapsadığından, sınırlı uygunluk standartlarından ve ÇBCŞ’i tanımamasından dolayı eleştirildi. 16
Sivil toplumun politika belirlemeye katılımı
Yasa tasarısının yukarıdan aşağıya sunumu, STK'ların çalışmalarında tazminat hakkına öncelik vermelerine yol açtı. Bunun bir nedeni, tasarının oylamaya sunulmadan önce Irak Temsilciler Konseyi'nde üç “oturum”da görüşülmesi ve o zamana kadar tüm değişikliklerin yapılması gerekliliğiydi. 17 Oturumlar için önceden belirlenmiş bir zaman çizelgesi yoktu; ancak sivil toplum, IŞİD'den kurtulanların tazminat haklarını savunmak için bu ivmeyi kullanmanın ne denli önemli olduğunun farkındaydı.
Sivil toplum, HKEY’in yasama sürecine katılmak için oldukça hızlı bir şekilde seferber oldu. IŞİD'den kurtulanların iyileşme ve tazminat haklarını savunan 31 örgütün bir ittifakı olan Adil Tazminat Koalisyonu’nun (ATK) Kasım 2019'da kurulması kritik bir gelişmeydi. 18 Kurucu üye olarak katılan toplulukları temsil eden STK’lar, kadın hakları grupları ve insan hakları örgütleri ile ATK, Irak ve Kürdistan Bölgesi'nin çeşitliliğini yansıtıyordu. 19 ATK’nın kurucu belgeleri IŞİD’den kurtulanlara yönelik tazminatlarla ilgili sorumluluk, uygunluk ve zamansallık gibi temel konularda bir uzlaşmayı ortaya koyan bir görüş belgesi içermekteydi.20 Cinsiyet, etnik köken, mezhep veya din gibi gerekçelere ve faile bakılmaksızın IŞİD çatışmasının tüm maruz ve hayatta kalanlarına tazminat ödenmesini talep etmekteydi.
Yasa tasarısının tepeden inme sunumuyla birlikte hazırlıksız yakalanmış olsalar da, ATK’nın kuruluşu Irak ve Kürdistan Bölgesi'ndeki sivil toplumun ittifaklar kurma ve tazminat politikası oluşturmada birleşik bir cephe kurmak için ortak bir zemin bulabildiğini gösteriyor. Bu çalışmanın altı aydan biraz daha uzun bir sürede gerçekleşmiş olması - sivil toplum aktörleri arasında tazminatlarla ilgili ilk kapsamlı tartışmalar olduğu düşünülürse, nispeten kısa bir süre- kısmen Jiyan Vakfı adlı STK’nın çok daha önce bir tazminat ağı kurma çabalarından ve kısmen, birçok kurucu üyenin çatışmalardan etkilenen topluluklarla ve birbirleriyle önceden ağlar kurmuş olmasından kaynaklanmaktaydı. Ayrıca, ülkenin geçmişle başa çıkma mekanizmalarındaki deneyimi göz önüne alındığında, STK’ların çoğu çeşitli geçiş dönemi adaleti kavramlarına aşinaydı. 21
Kapsayıcı, hayatta kalanları merkeze alan bir tazminat yasası savunuculuğu
Tazminatları gündemde tutmanın aciliyeti göz önüne alındığında (Tişrin hareketi protestoları tüm ülkeyi kasıp kavururken) 22 yasa tasarısının kamuoyuna sunulmasından kısa bir süre sonra savunuculuk faaliyetleri başladı. Bu çalışma, ağır zorluklara rağmen Covid-19 salgını boyunca devam etti ve HKEY’in kabul edilmesinin ardından, yönetmeliklerin Bakanlar Kurulu'ndan geçirilmesine odaklandı.
Sivil toplum, yasayı hızla geçirmesi için Temsilciler Konseyi'ne baskı yapmanın yanı sıra, yasa tasarısında birkaç değişiklik yapılmasını da savundu. Önemli taleplerden biri, uygunluk kriterlerinin genişletilmesi ve Êzidî topluluğu dışındaki toplulukların ve esaretten kurtulan kadın ve kız çocukları dışındaki hayatta kalanların da yasa tasarısı kapsamına alınmasıydı. Bu talep kısmen karşılık buldu. Nihai metin, IŞİD çatışması sırasında işlenen çeşitli ÇBCŞ biçimlerini açıkça kabul etmekte ve kapsam, ÇBCŞ’den hayatta kalan Türkmen, Hristiyan ve Şabak kadınları, bu dört topluluğa mensup olan toplu katliamlardan hayatta kalanları ve IŞİD’e katılmaya zorlanan Êzidî erkek çocuklarını içerecek şekilde genişletildi. Yine de HKEY, bu dört topluluktan birine mensup olmayan hayatta kalanlar, zorla askere alınan Êzidî olmayan erkek çocuklar, ÇBCŞ’ye maruz kalan kadın dışındaki cinsiyetler ve cinsel şiddet sonucu doğan çocuklar gibi birçok hayatta kalan grubunu keyfi olarak dışlamaktaydı. Daha da önemlisi, HKEY yalnızca IŞİD tarafından gerçekleştirilen ihlalleri kapsamakta ve diğer silahlı gruplar tarafından gerçekleştirilen ihlallerden hayatta kalanları kapsam dışında bırakmaktaydı.
Odaklanılan diğer bir alan da, kanıt standartlarını gevşetmek ve tekrarlayan görüşmeler nedeniyle tarvmanın nüksettirilmesini önlemek için başvuru esnasında hayatta kalanların önceki ifadelerinin kullanılmasına izin vermek gibi usule ilişkin tavsiyeler aracılığıyla, hayatta kalan merkezli bir yaklaşımın tazminat programına dahil edilmesiydi. 23 HKEY görevlilerinin başvurulara dair gizlilik yükümlülüğü ve delil olarak STK raporlarına başvurabilmelerinin önünün açılması dahil olmak üzere, bu tavsiyelerden bazıları tüzük metnine entegre edildi. 24 Geçmiş delilleri toplama yükünün başvurana değil Müdürlüğe yüklenmesi gibi diğer tavsiyeler hukuki kesinliği azaltacağından ve keyfi prosedürleri riske atma ihtimali olacağından, yönetmeliklerde açıkça yazılmadan Müdürlüğün kendi iç işleyişinde kabul edilmiştir.
HKEY’in yapımında sivil toplum katılımının değerlendirilmesi
Irak’ta sivil toplumun HKEY (Hayatta kalan Êzidî (Kadınlar) Yasası) için politika oluşturma sürecine katılımı, oldukça geniş yankı uyandırabilecek zengin dersler içeriyor. İlkin, yasa tasarısı kamuoyuna sunulduktan sonra sivil toplumun ortak bir tazminat gündemi geliştirmesi, fırsatların kaçırılmasına yol açmış olabilir. Êzidî, Şii Türkmen ve hayatta kalan Hıristiyanlarla çeşitli istişare ve sohbetlerde, hayatta kalanların her halükǎrda aylık maaş veya ihlallerin kabulü gibi bir tür tazminatı da içeren “haklar” talebinde olduklarını duydum. Hayatta kalanların tazminat haklarını talep eden dilini daha erken benimsemek, hayatta kalanlar ile idari tazminat programlarına zaten aşina olan Iraklı politika yapıcılar arasındaki kopukluğu gidermeye yardımcı olabilirdi. Bu yaklaşım, hayatta kalanların taleplerinin temelini uluslararası hukuk kapsamındaki devlet yükümlülükleri çerçevesine yerleştirerek, yani onları “siyasi taleplere çevirerek” ve IH’ne daha hızlı hareket etmesi için baskı yaparak güçlendirebilirdi. 25 Tazminat dilini erkenden benimsemek, başından beri sivil toplumu politika oluşturma sürecinin önde gelen bir paydaşı haline getirebilirdi ve kötü hazırlanmış bir yasa taslağının kısıtları içinde işe başlamaktansa gelecekteki politika tartışmaları için temel oluşturmaya fırsat yaratabilirdi.
İkinci olarak, savunuculukta kapsayıcılığa öncelik vermek, özellikle Irak'taki mezhepsel şiddetin tarihi göz önüne alındığında, sivil toplum ve özellikle Koalisyon çalışmalarına güvenilirlik ve destek sağladı. ATK (Adil Tazminat Koalisyonu)’nu başlatanlar, yeni üyelerin ve yerel ve uluslararası desteğin cezbedilmesini sağlayan ayrımcılık yapmama ilkesini yeniden yürürlüğe koyma konusunda kararlıydı. Üyeler, Irak'taki çatışma öncesi ve sonrası dinamikleri kavramış kuruluşlar olduklarından, geniş bir aktör yelpazesinde kabul edilebilir tazminatlar üzerinde siyasi talepler oluşturabildiler. Bununla birlikte, sivil toplumun HKEY’i daha kapsayıcı hale getirme kararlılığına rağmen, dahil edilmesi iktidarda olanların çıkarları ile uyumlu olmayan bazı gruplar söz konusu olduğunda savunuculuğun etkisi sınırlıydı. Devletin bünyesindeki silahlı grupların neden olduğu ihlallerin hayatta kalanlarının dışlanması buna açık bir örnektir. 26 ÇBCŞ’ten hayatta kalan Sünni Arap kadınlar da27, IŞİD bağlantılıların sahte başvurularını önlemek adına dışarıda bırakılmış görünüyor. Algıya dayalı IŞİD üyeliği temelinde tüm toplulukları dışlamak, yalnızca ayrımcı değil, aynı zamanda mezhepsel uygunluk gereklilikleri de topluluklar arası gerilimleri artırma riski taşıyor. Bir başka örnek de, HKEY’in nihai metninden dışlanan cinsel şiddetten doğan çocuklar. Muhtemelen bu çocukların dini cemaate kabul edilmesini reddeden Êzidî dini liderlerini yatıştırma amaçlı ve bu da topluluk içinde maruz kaldıkları damgalamayı ağırlaştırmakta. 28 Bunlar siyasi iradenin olmadığı durumlarda sivil toplumun geçiş dönemi adaleti mekanizmaları üzerindeki etkisinin sınırlılığına işaret ediyor. 29
Üçüncüsü, sivil toplum, HKEY için uluslararası toplumla stratejik bağlantılar kurdu ve bu, onların politika oluşturma sürecine katılımlarını kolaylaştırdı. 30 HKEY’in yasalaşmasında önemli bir rol oynayan IOM Irak, hem IH hem de sivil toplum ile yakın çalışma ilişkilerine sahipti. IOM'nin sivil toplumu yasama sürecine dahil etmeye hazır olması, Bağdat'ta yerel savunuculuğun zor göründüğü en çalkantılı dönemlerde bile sivil toplum ve politika yapıcılar için HKEY hakkında bir araya gelme ve bilgi alışverişinde bulunma olanakları sağladı. BM'yi hedef alan savunuculuk, uluslararası toplumun dikkatini Irak'la ilgili rapor ve iletişimler söz konusu olduğunda31 ATK’ya gönderme yapmaya başlayan HKEY’e çekti. Hukuka uluslararası odaklanma, Irak'ın uluslararası duruşunu arttırmada ve IŞİD çatışmasının artçılarıyla uğraşırken meşruiyet algısını güçlendirmede ÇBCŞ’i küresel ölçekte kapsayan birkaç tazminat mevzuatından biri olarak bu yasanın önemini vurguladığı için HKEY’in yasalaşmasını teşvik eden bir rol oynadı. Geçiş dönemi adaleti mekanizmalarının uluslararası toplum tarafından atanması riski, özellikle de 2003'teki ABD işgali ve Baas rejiminin devrilmesinin ardından devlet kurma çabalarında bunun pek çok emsal oluşturan örneğinin olduğu Irak'ta da halihazırda mevcuttur. HKEY’in yasama süreci, bu riske rağmen uluslararası toplumla temkinli bir angajmanın, sivil toplumun politika yapıcılarla aksi takdirde kullanamayacağı bir düzlemde doğrudan ilişki kurabileceği platformlar yarattığını göstermektedir. Dahası, bu stratejik angajman, sivil toplumun, kusursuz olmasa da hayatta kalanların yararına bir yasa çıkarmak için uluslararası toplumun Irak üzerindeki gücünü araçsallaştırmasına yardımcı olmuştur.
Şimdi nereye? Sivil toplum ve HKEY’in uygulanması
“Yasalar cephesinde kazanılan zafer, tazminatların hayatta kalanlara ulaşması mücadelesinin sona erdiği anlamına gelmez.” 32 Artık başvurular HKEY kapsamında devam ettiğine göre, sivil toplumun yasanın uygulanmasını desteklemek için önemli bir rol oynaması bekleniyor. İlk olarak, sivil toplum HKEY ve başvuru süreci hakkında sosyal yardım vermeye devam etmelidir. İkinci olarak, STK'lar adli yardım ve MHPSS sağlamak da dahil olmak üzere, HKEY kapsamında tazminat başvurusunda bulunan hayatta kalanları desteklemelidir. Üçüncüsü, sivil toplum ivedilikle başvuru sürecini denetlemeye başlamalı ve Müdürlüğe düzenli geri bildirim sağlamalıdır. Böylece özellikle program kapsamında sağlanan faydaların dağıtımı başladığında, HKEY’in gelecekteki denetimi için temel teşkil edecektir.
Bu görevler pek çok zorluğu bünyesinde taşıyor. Tasarının sunumundaki gecikmeler, yürürlüğe girme ve başvuru sürecinin başlama süreci HKEY’in sağlayacağı iyileştirmelerin gerçekleşeceğine dair güvensizliklerini sık sık dile getiren hayatta kalanları hüsrana uğrattı. Sivil toplum HKEY’i desteklerken beklentileri de dikkatle yönetmelidir. Dahası, Müdürlük ile sivil toplum arasında düzenli ve etkili iletişimin olmaması ve ayrıca HKEY çerçevesine aşina olmayan kamu görevlilerinin keyfi uygulamaları HKEY’in getirdiği yeniliklere dair yanlış bilgilendirmeye neden olmuştur. Müdürlük, sorulara yanıt vermek ve geri bildirim almak için açık iletişim kanalları oluşturarak sivil toplumun sürece katılımını kolaylaştırmalıdır ve bağışçılar HKEY çerçevesinde kapasite geliştirme ve programlama yetkinliklerini geliştirmede STK’lara destek olmalıdır. .
HKEY kapsamına giren iyileştirmeler, Irak'ta azınlıkların ve özellikle kadınların karşılaştığı bazı sosyo-ekonomik eşitsizliklere dikkat çekmeye yardımcı olabilir. Yine de, herhangi bir tazminat programı gibi HKEY’de adaleti ve daha geniş bir toplumsal değişimi tek başına sağlama konusunda ne yeterli ne de iyi bir konumdadır. Tarihten beri yoksul bölgeleri hedefleyen yeniden yerleştirme programları, uzun zamandır beklenen aile içi şiddet yasasının kabulü ve azınlık ve kadınlar için karar verici pozisyonlarda kota sağlanması gibi diğer geçiş dönemi adaleti mekanizmalarıyla ve çatışmadan kaynaklanan eşitsizliklerle mücadele etmeyi amaçlayan daha geniş kapsamlı tedbirlerle tamamlanmalıdır.
Sivil toplum yıllardır bu davaları savunuyor. Sivil toplumun HKEY kapsamındaki çalışmaları ile toplumsal değişime yönelik daha geniş gündemler arasındaki potansiyel sinerjileri keşfetme, Irak'ta IŞİD sonrası geçiş dönemi adaletine dönüştürücü bir bakış açısını entegre etmede bu çabaların etkisini en üst düzeye çıkarabilir.
* Sponsored by the Rosa Luxemburg Stiftung with funds of the Federal Ministry for Economic Cooperation and Development of the Federal Republic of Germany. This publication or parts of it can be used by others for free as long as they provide a proper reference to the original publication. The content of the publication is the sole responsibility of Off-University. Organisation für den Frieden e.V. and does not necessarily reflect a position of RLS.
Ev gotar parçeyeke ji rêze blogan e, ku li ser “ Alîyên Şer û Aştî Yên Di Warê Cinsiyeta Civakî Ya Tirkiyêde” hûr dibe.